02 Nisan 2012

Film filmi çeker

Ben aslında bugün festivalde izlediğim filmleri yazacaktım ama eve geldiğimde babam,annem,babaannem ve anneannem oturmuş çay ve mısır patlağı eşliğinde "Çınar Ağacı" filmini izliyorlardı ilk yirmi dakikayı kaçırmıştım gerçi ama hemen kuruldum bende.Çok gördüm bu filmi bloglarda izlemeyen bir ben kalmıştım herhalde ama iyi ki de izlemişim çok güzelmiş hele ailenin çınarlarıyla beraber izlemek daha bir manidar oldu.Yönetmeni de Handan İpekçi imiş.Onun "Büyük Adam Küçük Aşk" filmini de çok sevmiştim.

Gelelim bugünkü festival filmlerine ilk film Rexx'teydi bir yol hikayesiydi.Filmin adı Akasyalar idi.Kamyon şoförü ile kamyonuna aldığı çocuklu bir kadınla yolda geçirdikleri kesiti anlatıyordu.Bence izleyen herkes Selvi Boylum Al Yazmalım'ı hatırlamıştır.Hee yanından geçemez ya işte kamyon kırmızı olunca yanına da kadın oturunca insan hatırlamadan edemiyor.Bu kadar sığ bir film yorumu da olamazdı herhalde ya neyse:)



bu klasik fotodan olmazsa olmazdı:)))
Sonra vapurumuza bindik Beşiktaş'a geçtik sevgilimle.Oradan da Taksim karnımızı doyurduk çayımızı içtik yarın babamın doğum günü ona hediye baktık falan.Zaten saat oldu 4.Film bu sefer Fitaş'taydı.Bu seferki sağlam filmdi.İsmi "Karanlıkta Kalanlar".Filmin başında oyuncu birkaç bir şey söyledi derken başladı.Nazi döneminde kanalizasyonda yaşamak zorunda kalan yahudileri anlatıyordu.Hristiyan kanalizasyon görevlisi ise onlara yardım ediyor.Dönem filmi yani.Filmin fotoğrafından Hayat Güzeldir 'e benzetmiştim ama daha farklı çıktı.Bu film gerçek bir hikayeden uyarlanmış."Yeşil süveterli kız"ın kitabından yani yaşadıklarından beyaz perdeye aktarılmış.İnsan göz


yaşlarını tutamıyor.İnsanlar çok vahşi diyemiyorum çünkü bazıları da insan sıfatını o kadar güzel özelliklerle dolduruyor ki genelleme yapamıyorum.Kısacası bu film görülmeli.Bugünün bilançosu ağır oldu bir günde üç film:))YGS de bitti bu arada yarından itibaren LYS konularını anlatmaya başlıyorum.Bu kadar keyiften sonra yarın işe adapte olmak zor olacak herkeste pazartesi sendromu olur biz dershanecilerde salı sendromu:)O yüzden benim için yeni hafta yarın başlıyor dolayısıyla herkese iyi haftalar:))

2 yorum:

  1. Ne güzel dolu dolu filmli günler, sevdiğin de yanında olunca;)))

    Çınar Ağacı filmini izlemiştim ve sevmiştim ama Büyük adam küçük aşk favorim...

    Salı sendromunu kolay atlatmışsındır umarım.Ben de bugün Van Gogh alive gittim, yayınlayacağım, çok etkileyiciydi:)
    Bu arada yorumunla onore etmişsin beni, ben seni takip etmeyi çok seviyorum, ruhuma uygun bir halin var...Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Çok sevindim söylediklerine:)))
    Bence de büyük adam küçük aşk çok daha iyiydi.
    Van Gogh yorumunu çok merak ediyorum gitmeyi çok istedim.Resimden anlamayan biri olarak Frida&Diago Sergisine gitmiştim geçen sene sesli rehberle çok keyif almıştım.Bu sene bir heves Dali'ye gittim ama rehbersiz olunca hiç keyif alamadım alt yapı olmayınca.Van Gogh'a da hevesim kalmadı o yüzden.Şimdi senin paylaşımını görünce tekrar gitme isteğim gelebilir:))Sabırsızlıkla bekliyorum.Kocaman sevgiler..

    YanıtlaSil